Nasıl Kalkınırız
Şimdi başlığı okuyanların çoğunluğu, kısa sürede ve süratli bir şekilde kalkınma modeli sunmamı bekleyecektir! Üzgünüm, bir kişi için böyle bir sihir vardır belki amma bir ülke için böyle bir sihir ve sihirli değnek yok.
Kalkınma isteği; motivasyon, vizyon ve kapasite ile doğru orantılıdır. Laf ile peynir gemisi yürütmek motivasyon değil olsa olsa kısa süreli gazlama olur. Misyonsuz, laf olsun diye tarih vermek, vizyon değil olsa olsa illüzyon olur. Kuvvet ve enerjisi olmayan kapasite içi boş, kof kapasitedir, kapsama ve anlam becerisi olamaz.
Kalkınma: “Bir ekonomide halkın değer yargıları, dünya görüşü ile tüketim ve davranış kalıplarındaki değişmeleri içerecek biçimde toplumsal ve kurumsal yapıda dönüşüme yol açan büyüme” olarak ta tarif edilmiştir.
Tariften de anlaşılacağı üzere kalkınma aynı zamanda değişimi de kapsamaktadır! Bu değişimin olumlu olabilmesi için toplumun maddi ve manevi bu değişimi iyi yönde hissetmesi gerekir!
Maddi hazlara düşkün, süfli düşüncelerle ile mutlu olabilen birinin, madden zenginleşmesi onun kötü olmasına sebep olur! Kötü ise ve daha da maddi zenginliğe erişmiş ise daha da kötü, hatta gaddar olmasına sebep olur. Zengin sayılsa bile kalkınamadığı aşikardır.
Manevi kalkınma sağlamak için medeniyet değerlerimiz, tasavvuf ilminin doğuşuna vesile olmuştur. “Tasavvufun bütünü hikmet, hikmetin bütünü ise ahlaktır” ilkesini oturtmuşlardır.
Ahlak kişisel olduğu kadar toplum ve ticaret için de geçerlidir. Evini ve arabasını temizleyip kapısının önünü ve yolu temizlemeyen temiz sayılabilir mi? Ticaretini alış verişini düzgün yapmayan, borcuna sadık olmayan ahlaklı olur mu?
Ahlaksız bir yolla, zenginleşme sağlansa bile bu kalkınma sayılıp insanı mutlu etmeye yeter mi? Bu dünyada geçici ve süfli mutluluklar verse de ahiret hayatını berbat etmez mi?
İnsan ölçeğinde kalkınma için ahlak ile başlayıp, eğitim ve üretken olma ile bu işi formulize edebiliriz.
Ekonomide kalkınma için her şeyden önce yine, insan ve ahlak merkezli, eğitim ve ARGE destekli, teknoloji ve üretim odaklı bir sitem formulize edilebilir.
İktisatta nasıl ki maliyet muhasebesi, enflasyon muhasebesi sınıflandırmaları var ise kalkınma muhasebesi kavramı ile bu işe başlanmalıdır.
Kalkınma kavramı için kaynaklarımız ve varlıklarımızın farkına varmalıyız. Bu bilançodaki aktif ve pasif karakterlerin bilinmesi demektir!
Kaynak ve varlıkların parasal olanı ve parasal olmayanı vardır. Kalkınma için her ikisine de ihtiyaç vardır. Kalkınmayı uzun soluklu düşünüyorsak parasal olmayan daha çok anlam ifade edecektir!
Mevcut durumun analizi GZFT(Güçlü, zayıf, faydalı yönler ve tehditler) ve PEST (politik, ekonomik, sosyal, teknik) analizleri sağlıklı yapılmalı, kalkınma mücadelemizin adil gelir dağılımı, bölgesel dengesizliklerin ortadan kaldırılması, eğitimde fırsat eşitliği, sosyal refahın arttırılması ve bize emanet olan çevrenin korunması yönünde bir çalışma olduğu unutulmamalıdır.