Ekonomi ve Birlik Üzerine
Ülkemiz hemen hemen her konuda olduğu gibi ekonomide de zor günlerden geçiyor, bunun en büyük sebebi dış güçler olması kadar, dış güçlerin desteği ile bugünleri hazırlayan iş bilmezlerin yönetici koltuklarında olmasıdır.
2023 Yılında 500.000.000 dolar ihracat hedefi öngörülmesine rağmen son 8 yılda en fazla o da 2014 yılında 157.610.158 dolar gerçekleştirilebilmiştir. İhracat hesapları tutmadığı gibi dolar hesapları da tutmamış “big mac” hesapları ile hesaplama yönteminde düzenleme ile sanal iyileştirmeler ile vakit kaybediyoruz.
Bununla birlikte kredi kartları vade uzatımı ve kredi musluklarını açın, dolar değil altın alın( bu arada altını da dolar ile ithal ediyoruz) gibi ekonomiye reelde katkısı olmayan palyatif çözüm önerilerine muhatap oluyoruz.
Yeri gelmiş iken yıllık ortalama 37 ton altın üretebilirken, yıllık ortalama 151 ton altın ithal ediyoruz!
Dünya ekonomisi 81 trilyon dolar toplam mevduata sahip iken türev piyasalarla birlikte 1,2 katrilyon dolar fonlanmaktadır. Bu başlı başına kara borsacılıktır!
Karaborsa ekonomisinde, sıcak paranın rehavetinde gününü gün edip üretmeyen, hazırı yiyen, sıkıştığı zaman üst akıl diyen iş bilmezler dış ticaret açığına veya borçlara baksalar işin farkına varacaklar!
Dış borç hususunda borcun çoğu özel sektörün diyenler, dolardaki artışı dış güçlerin borcunuzu ödeyin baskısına bağlama gafletini göstermekten geri duramıyorlar!
İşsizlik oranı ve ödenmeyen çekler durumun vahametini ortaya koymaktadır.
Ülkemizde nifak tohumları ekmek için her türlü yolu deneyenler ekonomideki bu kötü gidişi fırsat bilip, ekonomideki adaletsiz gelir dağılımı üzerinden fitne tohumları ekme ve milli birliğimizi bozma gayretine düşecektir.
Zamanımızda İstanbul’un her semtine yağmur yağmaz iken her semtinde binlerce hırsızlık vakası gerçekleşmektedir!
Suçlu arayarak vakit geçirmenin anlamı yoktur.
İlk yapılacak iş, hala maliye ve para politikasındaki gedikleri kapatmak olmalı. Sıcak para girişini sağlamak için paranın dini imanı yoktur, civa gibidir lafları edenlere bugünlere sıcak para ile gelindiği hatırlatılmalıdır!
Olması muhtemel sahte iflasların önüne geçilmeli. Şirketleri batırarak saltanat sürecek olan şirket ortaklarının mallarına da el konulmalıdır.
İşsizlik sayımız epey fazladır ve bu saatten sonra daha da artacak gözükmektedir. Kurumsal yapıya ulaşmamış her firma için maliyetten kısmanın ve tasarrufun ilk yolu personel azaltmaktır maalesef. Yüz kızartıcı suçlar haricinde personel çıkartma durdurulmalı, devlet borçluluk ve likidite durumuna göre personel istihdam edenlere destek olmalıdır.
İnşaat yaparak devlet büyümez dedik anlatamadık! Özelleşme adına her şeyi özelleştirenler siyasi finans için inşaat sektörüne girmiş, keyfiyetsiz kemiyet sektöre darbe vurmuştur! Devlet ve belediyeler asli görevleri olan plan yapmak yerine inşaat yapmış, sektörün arz talep dengesini bozmuştur. Emlak Konut çoğunluk sermaye olarak şahısların elinde olmasına rağmen hala devlet imkânlarını kullanmakta, TOKİ ve belediye şirketleri mevcut ihale yasasına göre değil kafalarına göre yorumladıkları geçmiş ihale yöntemi ile gelişi güzel iş yapmaya devam etmektedir. Bu gelişigüzel hovardaca tavrın önüne geçilmelidir.
Kamu kurum ve kuruluşlarında mal beyanı esası getirilmeli, çaycıdan en üst mertebeye kadar nereden buldun işletilmelidir. Hem kamuda çalışıp hem dışarıya iş yapan özellikle kendi kurumuna iş yapanlar yüz kızartıcı suçla suçlanıp, madem işi bu kadar iyi biliyorsun git dışarıda yap denmelidir!
Siyasi olarak ya da makam olarak bir yerlere gelmeden önce beş parası olmayan, bir şey beceremeyen ama makama mevkie gelince bir anda zeka abidesi kesilip köşe dönenlere de nereden buldun yasası uygulanmalı, haksız mallarına el konulmalıdır.
Hiçbir şey danışılmayan danışmanlardan, verim vermediği halde makam işgal eden emeklilerden kurtulmalı. Hukuksuzluk abidesi olan emeklilikte yaşa takılma denen saçmalığa son verilmelidir. Bu işsizlik oranları ile emekli olarak verilmeyen para işsizlik parası olarak verilecek sonra!
Vergi gelirden alınmalı, dolaylı vergiler ve verginin de vergisini alma gibi ucubelikler den vazgeçilmelidir. Faizli mevduat hesaplarından direk vergi alınmalıdır.
Ülkede son yıllarda sıcak para ile büyüyen kişi ve kurumlar ile ticaret ya da herhangi bir üretim yapmadan direk paradan para kazananlar bellidir. Bunlardan kaynak oluşturma adına “kaymak vergisi” alınmalıdır.
Özellikle tarımdan başlayarak üretim seferberliği yapılmalı. Ülke coğrafi olmanın yanında ve üretim merkezli olarak ta bölgelere ayrılmalı, yerli tohum ve yerli üretim desteklenmelidir. Bu kapsamda deniz ve demir yollarını da çoğaltmalıdır.
Hayvancılık, arıcılık, balıkçılık süt ve süt ürünleri için okul destekli çiftlikler kurulmalıdır.
ARGE yatırımlarına önem verilmeli, fizibilite, rantabilite gibi kavramların özüne inilmeli ihale ve belediye kanunlarında vaaz edilen ilke ve uygulamaların uygulanması denetlenmelidir.
Krizi, fırsat gören fırsatçılardan değil, hak ve adalet temelli bir ekonomi oluşturabilme ufkuna yelken açma fırsatı bilenlerden olma duası ile…