Mutlaka eğitim -2
Bugünlerde yoğun bir telaş var ortaokul ve liseyi tamamlamış öğrenciler için. SBS,ÖSS sınavlarını atlatmış, puanlarını almış olmanın verdiği durgun, kaygılı, belirsiz bir bakışla tercihlerini yapmaktalar.
Üniversite tercihleri geçen hafta tamamlandı ve beklemeye başladı adaylar.Ortaöğretime; Fen,Anadolu,Sosyal Bilimler,Güzel Sanatlar ve Spor Liselerine geçiş için tercihler bu hafta tamamlanacaktır.Tüm öğrenciler puanları ölçüsünde, sınavda yapmış oldukları doğruları ölçüsünde okullarına yerleşecektir. Bu hafta öğrencilerin iyi okullara gidebilmeleri için, okul eğitiminin önemini paylaşacağız.
Eğitimin olmazsa olmazlarından biri olan, okul öncesi eğitimden sonra okul eğitimi, çocuğun hayatına yön verdiği, geleceğini belirlemesinde temel bir yapı olarak, çok büyük bir önem arz etmektedir. Öğrencinin çocukluk, ergenlik, gençlik yıllarının geçtiği, 4+4+4 eğitim sisteminde, 12 yıllık bir zaman dilimini kapsayan bu süreç az bir zaman değildir. Öğrencinin okul hayatı boyunca, aldıkları, öğrendikleri,özümsedikleri ve sentezlediği her şey, onun SBS veya ÖSS’deki başarısını ortaya koymaktadır.Burada şu itirazlar gelebilir; Bu kadar yıllık bir eğitimin sonucu birkaç sınavla ölçülebilir mi? Sınav sisteminin öğrencileri kategorilendirmesi yanlıştır, becerilerin ölçülmesinde eksiklikler vardır…
Evet, burada eksikler veya sistem yanlışlıkları, mutlaka vardır.Öğrencilere uygun olacak bir sistem kendini sürekli yenilemelidir.Doğru sistemler için adımlar atılmalıdır… Burada üzerinde durmamız gereken, öğrenci ile empati yaparak onun durumunda bulunmak, okul eğitimine paralel veya onu tamamlayıcı olarak bize sunulana karşı yapıp ettiklerimiz, yani maksimum şekilde okul eğitiminden faydalanmak.
Okula vaktinde gitmekten tutun, derse vaktinde girmek, öğretmeni dinlemek, artı olarak öğrencinin eğitime hazır bulunuşluluğu okul eğitiminin başlangıcını oluşturur. Sınavlarda çıkan sorular, benzerleri veya soruların konusunu oluşturan bilgiler, mutlaka derslerde anlatılmakta veya ders kitabında geçmektedir.
Bilginin her biri değerli olduğundan, onu alarak, sınavlara hazır hale gelmek öğrencinin mesleğine uygun olan bir haldir. Bizler veliler olarak, yukarıda bahsettiğim gibi çocuğumuz ile empati kurarak, onunla aynı havayı teneffüs eder gibi, aynı düşünceleri kafamızdan geçirir gibi onun okuldan en iyisini alması için çaba göstereceğiz. Okula giden, emeğin çoğunu veren çocuklar olsa bile, onun okul algısını oluşturmasında, ailesine en başta görev düşmektedir.
Görevini yapan aileye mutlaka okul yönetimleri, öğretmenleri de gereken yardımı gösterecek, okullarda görevini yerine getirecektir. Okulda çocuğumuzu takipten, soru sormaktan, okul başarısını gözlemlemekten hiçbir zaman geri kalmamalıyız. Bu ilginin, öğrenci açısından avantajları olacaktır.
Başarının artmasında; öğretmenlerimizden alacağımız yardımların büyük önemi vardır. Bir fidan hemen büyüyüp bir anda ağaç olmuyorsa, öğrenci de yavaş yavaş öğrenerek gelişecektir. Burada önemli olan; geçip giden zamanı ne şekilde doldurduğu, hayat boyu karşılacağı sınavlara karşı ne ölçüde hazırlıklı olacağıdır. Nasıl ki un olmadan ekmek yapılamayacaksa, bilgi alınmadan da başarı olmayacaktır.
Unutmayalım, “Hayat; öğrenen ve öğrendiklerini uygulamak isteyen herkese karşı adaletlidir.” Başarılı ve sağlıklı çocuklar dileği ile…