Atam saygılarımla
19 Mayıs 1919.bu tarih, öncelikle, Türk komutanının, bir Türk devlet adamının, bilahare Türkiye Cumhuriyeti ve Devletinin kurucusu olan , Gazi Mustafa Kemal’in Samsun iline ayak basışıdır.
Evet değerli okurlarım, bu olay bu kadar basit ve sadece bir tarih tespiti ifadesi değildir. Hatta bu günkü deyişle Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olmanın ötesinde çok özel anlamı vardır.
19 Mayıs ruhlarda, gönüllerde zihinlerde, de planlarda, gerçeklerde, yüzyıllardır olan Türk Millet mücadelesinin başlama tarihidir.1919’da omuz omuza vermiştik. Saf halindeydik can veriyorduk, kan veriyorduk, vatanı kurtarıp, istiklalimizi elde edip, cumhuriyet kurmaya hazırlanıyorduk.
Fakirliğe, yoksulluğa, cehaletle savaşa başlıyorduk hür bağımsız olduğumuzu, çağdaşlaşmaya susadığımızı, muasır medeniyetleri de aşıp tek medeniyet modelinin, kendimiz olabileceğini, “Ne Mutlu Türk’üm diyene’’haykırışının gizeminde, âleme tebliğ ediyorduk.
Bugün ise, yurdumdaki insanlar çıkarları uğruna haklı çıkmak için yalan konuşmak, çamur atmaktan kaçınmıyorlar, çekinmiyorlar. Türk varlığına, varlığını armağan etmesi beklenen toplum ve özellikle gençler, varlıklarını yasadışı ,ahlak dışı çıkar odaklarına armağanı da aşıp adeta hibe ediyor. Zor bir süreçten geçen ülkemiz gençlerinin, taleplerini karşılamada aciz kaldık.
Beden ve ruh sağlıklarını korumak, Gençlik ve Spor Bayramını, daha anlamlı kılmak için onları spora yönlendirmek için yeterince çaba gösterilmediğini düşünüyorum, bunu anlamak için gazetelerdeki rakı ve şarap reklâmlarına bakmamız yeterli. Popüler kültür aileyi, çocuktan çocuğu, aileden uzaklaştırıyor, İkramı aştık, tavsiye ve telkin ve reklâmlarda dolaşıyoruz. Ülke olarak, gençlerimize yaşanabilir, ortamlar, iş olanakları sağlayamadık, kuramadık, işsizlik had safhada sahip çıkamıyoruz elimizden kayıp gidiyorlar.
Hâlbuki Gazi Mustafa Kemal demişti ki, “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.”
Diğer taraftan, Demokrasiyi bir türlü tanımlayamadık, sindiremedik, onun için de gerektiğince algılayamıyoruz. Laiklik ise adeta tanımı saz şairlerin atışmalı çatışmalı söylemlerinde kendi kendini arıyor.
Millete bir türlü anlatamıyoruz, işsizlik, üretim düşüklüğü, mevcutlardaki niteliksiz, elamanlarla olmaz diyemiyoruz, Çin malları ile geçiştiriliyor. Çin şimdi dünyayı endüstri malları ile idare ediyor.
Yerli sanayinin, büyük çoğunluğu da kapatmış, teslim olmuş durumda. Yerli mallar haftalarından, yerlinin olumsuzluklarını ifade eder seviyesine geldik. Önce çıkarılan medyatik meslekler, ikbal haline geldi. Saz, söz, dans şarkı türkü yarışmalarında binlerce genç ve işsiz kişi kuyrukta.
Gençler ve yaşlılar ve orta yaşlılar, velhasıl, herkes, evsiz işsiz, dostsuz, yarsız, heyecansız, ümitsiz, sahipsiz. Yazık oluyor bu gençlere, hayatlarını heder ediyorlar.
Boşa hayıflanmanın, vah vah demenin, bir faydası olmayacağını biliyorum. Muhabbet oldu geyik sohbeti. İnternet ibadet haline geldi. Musibetler, internetten taştı.
Teknoloji, canavar tüketim, lüks, israf ise adeta töre oldu. Hal böyle iken Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını geride bıraktık. ehval ve şerait böyle.
Atam görülen odur ki kutlamayı aştık. Hal, yakarış ve ağıt haline geldi. Kanaatlerimiz, düşüncelerimiz, raporumuz budur. 19 Mayıs 1919 bize ibret ve bilgi olsun Sana minnetlerimizi sunarız. Atam saygılarımla.