Site Rengi

DOLAR 32,3565
EURO 34,4292
ALTIN 2.435,74
BIST 9.814,19
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
22°C
Parçalı Bulutlu
Paz 23°C
Pts 25°C
Sal 23°C
Çar 20°C

Kültür İstilası

REKLAM ALANI
13.09.2019
391
A+
A-

Kültür aslında, üretme, yetiştirme, ekip biçme anlamında Latince asıllı bir kavramdır. Toplumun ve insanların, biyolojik olarak değil de, sosyal olarak kuşaktan kuşağa ak­tardığı maddi ve maddi olmayan ürünler bü­tünü, sembolik ve öğrenilmiş ürünler ya da özellikler toplamı olarak kabul görmüştür. Bir halkın tarzı ve yaşayışı olarak özetlenmiştir.

Kültür ve kültür istilası hakkında yüzyılı aşkın bir süredir bu işi dert edinenler çığlık atmaktadır. Mehmet Akif Ersoy, Eşref Edip, Nurettin Topçu, Arif Nihat Asya,Necip Fazıl Kısakürek,Osman Yüksel Serdengeçti, Cemil Meriç vb…

ARA REKLAM ALANI

Eşref Edip:Tanzimat devrinden beri süregelen “Batılılaşma” hareketinin amacı Türkleri Hıristiyanlaştırmaktır. Hristiyan Batı, hiçbir zaman bize dost olmadığı gibi, Osmanlı Devletini yıkmak için bütün gücünü seferber etmiştir. Batılı milletlerin tek amacı, bizim maddî ve manevî bakımdan terakkimize mani olarak bizi tarih sahnesinden silmektir. Ülkemizdeki “Batıcılık” ideolojisine mensup kimseler bu amaca bilerek veya bilmeyerek hizmet etmişlerdir.

Bunları söylerken Müslümanların gelişmesine engel harici tesirler olarak tanımlama yapar ve altı madde başlığı altında bunları sıralar. Bu altı etken şöyledir: 1-Komünizm 2-Siyonizm 3-Farmasonluk 4-Misyonerlik 5-Emperyalizm Ajanları ve Teşkilâtı 6-Beynelmilelcilik. Bunları merhum Eşref Edip 1957 yılında yazdığı “İslam Dünyasını Saran Tehlikeler” adlı makalesinde kaleme almıştır!

Dert edinenler için bu istila hala sıcaklığını korumaktadır! Dert edinmeyenler için tatilimiz pazar oldu ne oldu ise azar azar oldu deyimi yerli yerinde devam etmektedir…

Bu etkenler sayılmasına rağmen hala yılbaşı kutlaması gibi batıcılık taklidi bir meseleyi dahi aşamamamızın sebebi batıcılığı hala anlamlı bulan anlamsız bir guruhun varlığı ve bunların bu işi körü körüne ideolojik saplantı haline getirmeleridir bu anlaşılabilir bir durumdur. Bundan daha tehlikeli durum ise yukarıda sayılan etkenlere dahil olmayan ve onlardan daha etkili olan muhafazakarlık mikrobunun toplumda yer bulmasıdır.

Nasıl yer bulmasın ki Ömer Hayyam’ın tarif ettiği gibi:“Bir elde kadeh, bir elde Kur’an, Bir helaldir işimiz bir haram” telakkisi artık birilerinin fıtratı ve şiarı olmuştur.

Bu toplumda yılbaşı saçmalığı(saçmalık diyorum çünkü tamamen taklit ve harcama üzerine kurulu anlamsız bir organizedir) gerekli tepkiyi çekmiyorsa bunun sebebi bir kısmının nefsani arzularına esir veya ideolojik saplantılı olduğu için değil tepki vermesi gerekenlerin lakaytlığından ciddiyetsizliğinden kaynaklanmaktadır!

Yılbaşı saçmalığı ve piyango ile mücadele eden bir Hocaefendinin oğlunu piyango idaresinin başına getirmek ya da piyango idaresinin geliri ile imam hatip okulu açmak gibi bir saçmalığı hayırlı bir iş zannedildiği için gerekli tepkiyi bulmuyor!

Piyango haramdır, yılbaşı kutlamak kötüdür diyenler ve fetva verenler; lüks haramdır, rüşvet haramdır, kamu malından yemek haramdır, iktidar yalakalığı haramdır, adam kayırmak haramdır diyemedikleri için veya diyorlarsa yeterli şekilde duyuramadıkları için yılbaşı ve milli(!) piyango hakkında söylediklerini kimse duymuyor!

Kültüre hizmet edenlerin birilerinin reklamı olarak anıldığı, şovların, yıkama ve yağlama seanslarının yapıldığı fakat dertlerinin anılmadığı ortamlarda ezbercilikten öte şuursuzluğun hakim olduğu yapılarda kültür kendine yer bulamaz. Hele hele bizim kültürümüz bu tür yerlerden kaçar. Kültürünü anlamayan insanın taklitçi olması kaçınılmaz olur.

O yüzden adam piyango alırken küçük sabi çocuğuna günahsız ona çıkar diye piyangoyu çektiriyor. O yüzden simitçiye simit sattırılmayan meydanda piyango bileti tesettürlü bir şekilde satılabiliyor. Ama şov peşinde artislik yapanlar bu bozulmayı göremiyor görmek istemiyor.

Bir davanın çığırtkanlarının onun hakikati dışında olduğunu bildiğimiz gibi muhafazakarlık denen mikrobu besleyenlerin bizim kültürümüze değil nefislerine ve batıla hizmet ettiklerini biliyoruz.

Arpa unundan kadayıf olmayacağı gibi birileri kadayıfın altını çoktan yaktı onun için düşmanlar dost, dostlar düşman oluyor, muhafazakarlıkta ahlak ve kültür sanılıyor!

Zalimi aklayıp, mazlumu haklamayalım, kültürümüzün insanı olup şarlatanlara uymayalım…

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.