Site Rengi

DOLAR 32,3769
EURO 34,9885
ALTIN 2.325,71
BIST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
22°C
Parçalı Bulutlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

Kanaatimce Yapılması Gerekenler

REKLAM ALANI
13.09.2019
389
A+
A-

Ülkemiz çok kısa bir süre önce çok büyük bir badire atlattı. Bunun artçıları devam edecektir! Rabbimin yardımı, milletimizin dirayeti çok kötü şeylerin olmasının önüne geçti, bundan sonra yapacağımız aklı başında adımlar ile inşallah artçıları da atlatacağız.

Bizi bu sürece getiren şeyleri irdelemez isek kurtuluşa giden sonuca ulaşmamız hayal olacaktır. Ülkemiz bu duruma bir stratejinin sonucu olarak adım adım gelmiştir.

ARA REKLAM ALANI

Genel strateji bu milletin savaşla yenilemeyeceği, onun için yavaş yavaş yumuşak lokma haline getirilmesi ve bu bağlamda ilk önce anlayış ve fikirlerinin yozlaştırılması daha sonra kendine yakın zannettiği insanlarca yanlış istikametlere sokulması şeklinde olmuştur.

Büyüklük anlayışımız bile değişti! Bu millet Osmanlı yıkılırken de, 1920-1923-1940-1950-1960-1971-1982-1997 yıllarında da büyüktü 2016 yılında da büyük bir millettir, özünden kopmadığı sürece de büyük bir millet olacaktır.

Bu milletin gereğinden fazla duygusallık, hatalar ile yüzleşememe, ölümüne sevme, ölümüne nefret etme gibi anlayışları benimsemiş olması da bu stratejinin yoğun olarak uygulanmasının sonucudur!

O yüzden geçmiş hataları söyleyerek vakit geçirmek ve sonuca ulaşamama riskine girmek istemiyorum. Çünkü kandırılmaların kanıksandığı, hataların yok sayıldığı ve olmadık zafer nidalarının atıldığı bir zaman diliminde eski defterleri karıştırmak anlamsız olacaktır!

Hazırcı ve sponten yaşamın normalleştiği bir ortamda felsefi veya ulvi derinliği olan kelimeler anlamsız kalıyor olabilir. “Hırsızlık yapan kızım Fatma’ da olsa kolunu keserim” çok sloganik durabilir!

O yüzden direk ve doğrudan neler yapmalıyız kısmına giriş yapmak lazım!

İlk yapmamız eğitim ve öğretim sistemimizi revize etmeliyiz.

Eğitim sistemimiz evlere şenlik. Eğitim sistemi elden geçirilmeli. Medeniyetin ana unsurları olan İlah Anlayışı- İnsan Anlayışı- Çevre anlayışı merkezli, eğitim ve öğretimin aynı müesseselerde verildiği, ilmin talep edildiği bir ruhu, maruf edici bir maarif sistemi kurulmalıdır.

Bu sistemde çocuklara anaokulu seviyesinde haram ve helal öğretilmeli, vatan sevgisi aşılanmalı, iyi ve güzel, yanlış ve doğru muhakemesi yapacak ilmi seviyenin tohumları atılmalıdır.

İlkokul seviyesinde sebze ve meyve dikimi öğretilmeli, çevre ve hayvan sevgisi aşılanmalıdır. Orta ve lise seviyesinde sorgulama, mantık, el becerileri ve insanlar ile münasebet konularında dersler verilmeli fıtrat ve zekâsına göre yükseköğrenime yönlendirilmelidir.

Yükseköğrenimde akademik kariyer ve piyasa adamı olacak şekilde daha üçüncü sınıfta öğrenciler kategorize edilmeli, iştiyakları ve iştirakleri doğrultusunda kendilerini geliştirecekleri ilmi ortam oluşturulmalıdır.

Bunun ev yansıması olarak her evde 2-3 kitaplık dahi olsa bir kütüphane kurulması ve ailecek okuma alışkanlığını geliştirmeliyiz.

Eğitim ve öğretim demiş iken her türlü fitneye açık mülakat gibi imtihan sistemi denen garabetten kaçınılmalı diksiyon ve sözlü iletişim gerektiren yerler haricinde bu sistemden vazgeçilmeli veya bunu şeffaf hale getirmelidir!

Doğru dürüst ilmi makale veya başarı sağlayamadan ele etek öperek mülakat denen şebeke ile profesör seviyesine gelmiş ilim adamı haysiyeti taşımayan haysiyetsizler derhal bulundukları yerden uzaklaştırılmalıdır!

Yükseköğrenim seviyesinde öğrenci, hocaları ile münazaralara girmeli buda şeffaf olmalıdır. Bitirme adı altında, üç beş tane bir araya gelmiş klik ve klan oluşturmuş öğretim görevlisi denen ama ülkeye faydası olmayan beleşçilerin kaprisine öğrenciler terk edilmemelidir.

Diğer yapmamız gereken ikinci önemli şey ise imar ve iskan politikalarını değiştirmeli, şehri emanet olarak görecek bir anlayışı zihinlerde inşa etmeliyiz.

Müstakil ve bahçeli ev kavramı geliştirilmeli, beton makinesi sesinden zevk alan bunu gelişme sana habis urlardan kurtulmalıyız!

Karayolundan çok demiryolu ve deniz taşımacılığı geliştirilmeli, yol ve köprü yapıyoruz bizi kıskanıyorlar yanılgısından kurtulmalıyız! Hava taşımacılığı konforlu ve elzem olsa da mevcut şartlarda bizim için tüketim arttırıcı riski olduğu için getirisi ve götürüsü iyi değerlendirilmelidir!

Bu ülke, üretim yaparak kalkınacaktır! Ağır sanayi hamlesinde geç kalmış olsak ta bilişim teknolojilerinde çocuklarımızı bilgisayar oyunları başından kaldırır isek, bilgi paylaşmaya yönlendirir isek, eksiğimizi kapatır ve hamle yapar hale geliriz.

Her türlü aymazlığa rağmen kendi kendine yetebilen ülke olma fırsatını daha fazla kaçırmamalıyız.

Benim ilk aklıma gelenler bunlar! Eli kalem tutan vatan ve millet derdi olan herkes bu konuda kafa yormalı ve kalem oynatmalıdır.

Darbe mağdurlarını en az seviyeye indirme adalet ve başarısını gösterebilir isek önümüzde yapacağımız şeylerin çoğunu da başarmış olacağız!

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.