Bugünün Seyit Onbaşı’sı, Şerife Bacı’sı sensin

Arkadaş bu işin şakası yok. Açık, net, ciddi olmadığın takdirde bastığın topraklar yavaş yavaş ayaklarının altından kayıp gidecek. İnsanın en zayıf yönü olan öfkene hâkim olmazsan düşman senin bu zayıf yönünü kullanarak seni tarihe gömecek.

Geçmişi yücelterek sürekli avunma zamanı geride kalmıştır. Dün ataların en zor zamanlarda kahramanca bu vatanı düşmana karşı savunmuştu. Bugün ise dünden hiç farklı değil. Bunun bilincinde olarak dün kahramanca ülkesini savunanlar gibi sen de bugün ülkeni savunacaksın.

Tarih sana büyük olma fırsatını sunarken sen kendi içinde kuyunu kazarsan kazdığın kuyuya gömüleceğini unutmayacaksın.

Bugün Çanakkale Savaşı, Kanal Cephesi kadar hatta daha önemli bir savaşın içindesin. Bugünün savaşında düşmanın çok yakınında olduğunu da unutmayacaksın.

Yolda yürürken yanından geçtiğin, otobüste sıra beklerken karşında duran, hiçbir şey yokken gazete yazısını okuduğun, üniversitede hocam diyerek dinlediğin senin, bu ülkenin en amansız düşmanı olabilir.

Düşman her zamankinden daha çok gizli hareket ediyor.

Dün en kritik zamanlarda en büyük düşman 2. Abdülhamit idi. Bugün en kritik zamanları yaşarken yine birileri için en büyük düşman Recep Tayyip Erdoğan olmuştur. Bunu iyi okumak gerekir.

2. Abdülhamit sonrasında çözülme çok büyük olmuştur ve Batılılar yeni bir sömürge haritası çizmişlerdir. Bugün ise benzer olayları yaşıyoruz ve Erdoğan sonrasında yeni bir harita oluşturmanın faaliyetleri yürütülüyor.

Her büyük dönüşüm, yeni sömürge planları önce yalanlar ile başlar. Toplumun algıları ile oynanır. İçten içe ayartılan kitleler piyon misali öne sürülür. Ardından şah ve mat…

Örgüt isimlerine takılma. Yarın bu örgüt isimleri x,y,z biçimini alır. Ama niyet ve düşmanlık aynı şekilde devam eder. Bütün örgütlerin yuları neticede birilerinin elindedir. Örgütler çukurları doldurup üzerine basarak geçmek içindir.

Hani dedik ya düşmanı bulmak, tanımlamak çok kolay değildir. Üniformalı düşman beklersen çok beklersin. Bir bakarsın düşmanın arkana sızmış ve seni sırtından vuruyor.

Dün takımda olanlar, on ikinin içinde koşturanlar takım dışında kalınca birden çok yetenekli olduklarını keşfettiler.

Şeytanın kimi nerden yakalayacağı hiç belli olmaz. Hiç kimse ihtirastan arınmış değildir. Birileri için makam, diğerleri için para, kadın, gurur, nefis, çocuk, zevk en zayıf halka olabilir. Kullanmayı bilenler kimi nereden yakalayıp kullanacağını çok iyi bilirler.

Kullanılanlar kullanıldığını bile fark etmez.

Herkesi bir gün hesaplaşma adına hazırladılar ve bugün hesaplaşma zamanı diyerek birliğe en çok muhtaç olduğumuz zamanda sahaya sürüyorlar.

Batı Afrikalıyı hayvanat bahçelerinde sergilerken seni neden yüceltsin ki? Kaşına gözüne merak sarmadığına göre nasıl olurda senin yanında dostun gibi görünür?

Eğer sen bugün; Sütçü İmam, Yahya Kaptan, İpsiz Recep, Nezahat Onbaşı, Şerife Bacı, Erzurumlu Kara Fatma, Halime Çavuş, Tayyar Rahmiye, Şahin Bey, Nene Hatun, Seyit Onbaşı olmazsan ecdadının kemikleri sızlayacaktır.

Bugün sen büyük bir ana şahitlik ediyorsun. Dünün kahramanları gibi bugünün kahramanları da vardır. Kahramanca mücadele eden güvenlik güçlerimiz tarihe altın harflerle isimlerini yazmıştır.

Kendini önemse ve bu vatan için çok şey yapabileceğini düşün. Dün devlet başkanı olan Sultan Hamit’i silahlı Ermeni örgütleri suikastla devirmeye çalışırken bugünün devlet başkanı olan Erdoğan’ı yine silahlı kripto Ermenilerden oluşan eli kanlı Pkk ile devirmeye çalışıyorlar.

Muhalefet ederken kiminle hangi çizgide olduğuna bakmalısın. Bak bugün Erdoğan’a muhalefet etme adına kol kola giren yapılara dikkat et. Ankara’da meydana gelen patlamada şehit olan başı örtülü kız için; “tek tesellim ölenin başörtülü olmasıdır” diyor birileri.

Bugün vatanın her sokağı, mahallesi, şehri Çanakkale hükmündedir. Ve sen de Seyit Onbaşı, Sütçü İmam…