Siyaset Düzleminde Kalite Maliyeti
Siyaset, yaşanan ve görünen kötü örnekleri yüzünden pek anlaşılmasa da neticesi itibari ile üretim işidir! Şahsen siyasetin adam ve para tükettiğini görmeme rağmen, özellikle siyasetin devlet kurumunda, dolaylı yoldan üretken olmayı gerekli kıldığı ortadadır.
Siyaset, üretim elemanlarının yürütülmesini, oluşturulmasını düzenleyen, kurallara bağlayan, yürütülmesini kontrol ve denetleyen bir yapı olmasının yanında, asıl üretim kalemi hizmet olup, hizmeti kaliteli şekilde vermesi gerekmektedir.
Kalite tanımlarından bazıları: Kalite, bir ürün ya da hizmetin değeridir, önceden belirlenmiş bulunan özelliklere uygunluktur, ihtiyaçlara uygunluktur, eksikliklerden kaçınmaktır, müşteri beklentilerini karşılamak veya onların ilerisine geçmektir.
Kalite, mutlak anlamda “en iyi” demek değildir. Kalite farklı boyutları olan bir bileşimdir. Bu farklı boyutlar: 1- Performans (üründe birincil özellikler) 2- Farklılık sağlayan unsurlar. 3- Güvenirlilik. 4- Uygunluk. 5- Dayanıklılık. 6- Hizmet görürlük (servis olanakları). 7- Estetik. 8- İtibar (algılanan kalite).
Bu kadar farklı boyutu bir arya getirmek kalite maliyetini doğurmaktadır.
Kalite maliyet türleri: Önleme maliyetleri, başarısızlık maliyetleri (iç başarısızlık, dış başarısızlık), ölçme ve değerlendirme maliyetleri.
Kalite maliyetini en aza indirmenin yolu toplam kalite yönetimine geçmektir! Bu ortak akıl, üst akıl kavramından daha çoğu olup; sorumluluk kadar görev ve yetki paylaşımı, görev ve yetkilerin yazılı ve belgeli olması, yatay hiyerarşiyle bağlı, gönüllü ama profesyonelce bir birlikteliği ifade etmektedir.
Toplam kalite yönetiminin ilkeleri: Müşteri odaklılık (seçmen), karşılıklı faydaya dayalı tedarikçi (fikri ve sosyolojik hareketler), çalışanların katılımı (teşkilat), liderlik (karizmatik değil güvenilir adil ve bilge başkan), proses yaklaşımı (kaynak, girdi, çıktı süreci-teşkilat modeli), sürekli iyileştirme (planla, uygula, kontrol et, önlem al-Stratejiyi taktikler ile besleme), karar vermede gerçekçi yaklaşım (vizyon misyon uyumluluğu-toplumda kabul görme), yönetimde sistem yaklaşımı (5N-1K- ehliyet liyakat).
Ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz. Hak kavramı sayısal ifadeler ile ölçülmez! Çoğunluk haklı olma sebebi değildir.
Ölçmediğiniz zaman kalite sıradanlaşır ve iyi niyetten öteye geçmez. Kalite ölçülmediği zaman kaynaklar verimsizleşir, değişiklikler ve sorunlar tam tespit edilemez, yapılan şeyler iyi zannedilir.
Siyaset te maliyeti azaltan şeyler; karizmatik lider, dış mihrak desteği, toplumsal kabule uygun yapılanma, konjonktürle ve olağan üstü geçiş süreçleri ve mevcut iktidarın kötü yönetimi gibi durumlardır.
Maliyeti azaltan şeyler fiziki üretimlerde kalitesizlik anlamına gelmese de siyasette durum tamamen başkadır! Çok oy alan bir parti kaliteli anlamına gelmez! Kısa dönemli seçim başarıları bir partiyi kaliteli yapmaz. Siyasette maliyeti azaltan her olgu sahte birer kalite boyası olabilir. Bu durum aslında siyaseti nasıl okuduğunla da alakalıdır.
Sabır, istikamet ve hizmet odaklı siyaset anlayışında, toplumu inandığın değerler doğrultusunda dönüştürmek ve gelişim söz konusu iken, materyalist, pragmatist, kazan kazan anlayışında her yol mubah ve topluma ayak uydurma başarı sayılabilir.
İşin özeti siyaset düzleminde kaliteli olmak başlı başına maliyettir! Çoğunluğa uyup çok oy almak, dava iddiası güden siyasi hareketler için asıl maliyettir. Toplumu iyi yönde geliştirip dönüştürmek yerine, kaliteli gözüken boş adamların değişip dönüştüğü siyasi yapılanma, başlı başına maliyet olmuştur. Maliyeti artan her ürün zarar denmektir.
Fedakârlığın ve inancın maliyeti olmaz…